بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَلِلَّهِ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِى ٱلْأَرْضِ لِيَجْزِىَ ٱلَّذِينَ أَسَٰٓـُٔواْ بِمَا عَمِلُواْ وَيَجْزِىَ ٱلَّذِينَ أَحْسَنُواْ بِٱلْحُسْنَى ٣١

Göklerde olan da, yerde olan da Allah'ındır. Kötülük edenlere yaptıklarının karşılığını vermesi, ihsan edenleri de daha güzeliyle mükafatlandırması içindir.

– İbni Kesir

ٱلَّذِينَ يَجْتَنِبُونَ كَبَٰٓئِرَ ٱلْإِثْمِ وَٱلْفَوَٰحِشَ إِلَّا ٱللَّمَمَۚ إِنَّ رَبَّكَ وَٰسِعُ ٱلْمَغْفِرَةِۚ هُوَ أَعْلَمُ بِكُمْ إِذْ أَنشَأَكُم مِّنَ ٱلْأَرْضِ وَإِذْ أَنتُمْ أَجِنَّةٌ فِى بُطُونِ أُمَّهَٰتِكُمْۖ فَلَا تُزَكُّوٓاْ أَنفُسَكُمْۖ هُوَ أَعْلَمُ بِمَنِ ٱتَّقَىٰٓ ٣٢

Onlar ki; ufak-tefek kusurları dışında günahın büyüklerinden ve hayasızlıktan kaçınırlar. Muhakkak ki Rabbın; mağfireti geniş olandır. Sizi, daha topraktan yarattığı zaman ve henüz analarınızın karınlarında cenin halinde iken sizi en iyi bilen O'dur. Kendinizi temize çıkarmayın. O; takva sahibi olanları da en iyi bilendir.

– İbni Kesir

أَفَرَءَيْتَ ٱلَّذِى تَوَلَّىٰ ٣٣

Gördün mü o yüz çevireni;

– İbni Kesir

وَأَعْطَىٰ قَلِيلًا وَأَكْدَىٰٓ ٣٤

Biraz verip sonra vermemekte direneni.

– İbni Kesir

أَعِندَهُۥ عِلْمُ ٱلْغَيْبِ فَهُوَ يَرَىٰٓ ٣٥

Gaybın bilgisi onun yanındadır da kendisi mi görüyor?

– İbni Kesir

أَمْ لَمْ يُنَبَّأْ بِمَا فِى صُحُفِ مُوسَىٰ ٣٦

Yoksa kendisine bildirilmedi mi Musa'nın sahifelerinde olanlar?

– İbni Kesir

وَإِبْرَٰهِيمَ ٱلَّذِى وَفَّىٰٓ ٣٧

Ve sözünü yerine getiren İbrahim'inkinde de.

– İbni Kesir

أَلَّا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَىٰ ٣٨

Doğrusu hiç bir günahkar başkasının günah yükünü yüklenmez.

– İbni Kesir

وَأَن لَّيْسَ لِلْإِنسَٰنِ إِلَّا مَا سَعَىٰ ٣٩

Gerçekten insan için, çalıştığından başkası yoktur.

– İbni Kesir

وَأَنَّ سَعْيَهُۥ سَوْفَ يُرَىٰ ٤٠

Ve onun çalışması ilerde görülecektir.

– İbni Kesir

ثُمَّ يُجْزَىٰهُ ٱلْجَزَآءَ ٱلْأَوْفَىٰ ٤١

Sonra ona karşılığı tastamam verilecektir.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu